Makine Öğrenimi Nedir? Makine Öğrenimi Size Ne Kazandırır?

Makine öğrenimi, son yıllarda oldukça sık başvurulan yapay zeka alanında uzmanlaşmayı konu alır.

Makine Öğrenimi ve Eğitimi

Makine öğrenimi, son yıllarda oldukça sık başvurulan yapay zeka alanında uzmanlaşmayı konu alır. Teknolojinin ilerleyip adeta seviye atlaması sonucu, makine ve robotik sektörde gelişme kaydetmiştir. Makine öğrenmek ise, tüm bu dijitalleşme sürecinin ilerlemesi içerisinde, yapay zeka üretiminin doğrudan kodlanmasında büyük bir önem taşır. Online makine öğrenimi eğitmeni, bu alanda profesyonelleşmenizi sağlar. Zaten makine eğitimi yalnızca profesyonellerin verdiği dersleri kapsar. Aynı zamanda bu eğitimler sadece profesyoneller yetiştirmeye yöneliktir. Makinenin yapısal fonksiyonu ile tam kapsamlı öğrenilmesi ve veri denetimlerinin doğru uygulanması için iki ana unsur vardır. Bu temel bilgiler ve tüm eğitim aşamaları bilgisayar ve teknolojik aygıtlara tamamıyla hakim olabilmenizi sağlar.

Makine Öğrenimi Nedir?

Makine öğrenimi, bilgisayar gibi teknolojik ağlarda açık ve net olarak programlanma yapmaya ihtiyaç duyulmadan, geliştirme yetisi sağlayan bir yapay zeka çeşididir. Makine öğreniminde ana fikir ve amaç; değişkenlik gösteren koşullarda dahi tüm bilgi kaynaklı verilerin korunmasıdır. Ayrıca bu koruma verilerin anlamını ve işlevini de korumak için programlanmaktadır.
Günümüzde büyük bir popülarite kazanmış olsa da aslında makine öğrenimi, ilk bilgisayar üretimi ve kullanımı ile birlikte başlamıştır. Ancak yıllar içinde süregelen teknolojik sıçramalar, makine içerik ve işletimlerinede çağ atlatmıştır.

Makine Öğrenimi Tarihçesi

Makine öğrenimi tarihçesi, oldukça derin bilgi ve araştırmalara dayanır. Öyle ki, ilk etapta insan beyninin nöron ve sinir ağlarının keşfi, makine kullanımının keşfine ilham olmuştur. Mantık profesörü olan Walter Pitts ile nörobilimci Warren McCulloch, 1943 yılında sinir ağının ilk sayısal modelini sunarak bu alana bir yol açmışlardır. “Sinirsel Aktivitelere İçkin Fikirlerin Mantıksal Bir Hesaplaması” olarak sunulan insanın zihinsel süreci, makine geliştirmede deta taklit edilen bir kaynak olmuştur.
1950 yılında ilk defa “makine öğrenimi öngörüsü” Alan Turing tarafından üzerinde çalışılmaya başlanmış bir teoridir. Turing; o yıllarda makinelerin çalışma stili, zekası ve yapısal algoritmasına dair pek çok bilgiyi açığa çıkarmıştır. Çok uzun zamanları içine alan bu araştırmalar; 1952 yılına gelindiğinde Arthur Samuel tarafından icat edilmiştir. İlk tasarlama, üretim, geliştirme ve makine öğrenimi algoritmaları, makine kullanımının tüm ana hatlarını belirleyen adımlar olmuştur.

Makine Öğrenimi Algoritmaları

Makine öğrenimi birçok teknik bilgi ve ince hesaplamalardan oluşur. Bu algoritmalar, büyük paydayı belirleyen eğitim verilerinden oluşan temel öğreti parametleridir. Yalnızca eğitim veya bilgi kaynaklı algoritma işleyişi bulunmaz. Ayrıca gerçekçi ve global hesaplamaların aksamadan çalışması için tüm bu algoritmik planlamaların bilinmesi gerekir.
Makine öğrenimi algoritmaları, farklı şekillerde analiz edilir. Bunlar, makine öğreniminin varyasyon ve yönlerine göre farklılık gösterir. Denetimli öğrenme, denetimsiz öğrenme, pekiştirmeye dayalı öğrenme gibi makine işletim içerikleri çeşitlendirilebilir. En sık kullanılan makine eğitim algoritmaları, hedeflenen seçenekleri doğru tahmin etmek, beklenen dışı veri kaynaklarını bulmak, parametreleri en yakın olasılıklarla hesaplamak ve entegre olan tüm benzerlikleri tespit etmektir.

Online Makine Öğrenimi Eğitimi

Online makine öğrenimi eğitimi günümüzde en başarılı eğitim programlarından biridir. Kişiler uzaktan eğitimle çok daha hızlı yol kat ederken, araştırma, not alma ve uygulamalı eğitimler sayesinde uzman bir makine ve yapay zeka geliştirici olabilir. Siz de yüksek performanslı bir ders anlatım eğitimine dahil olmak istiyorsanız Edubook’a ücretsiz kaydınızı yaptırabilirsiniz.Makine öğrenimi eğitmeni iseniz de Edubook’ta sizlere de her zaman yer vardır. Hemenhttp://https://www.edubook.com.tr/tr/egitmen-basvuru adresinden ücretsiz üye olup mesleğinizde yükselmeye başlayabilirsiniz. Kazancınızı arttırıp kariyerinizde de büyük ilerlemeler sağlayabilirsiniz.

İlgili Yazı Veri Bilim Nedir?

Dijital kütüphane, kaynakların tamamının internet ortamında sunulduğu ve bilgisayar ya da cep telefonuyla rahatlıkla tüm kaynaklara ulaşılabilen bir ağ ortamıdır. Büyük kütüphanelerin bazıları çok daha geniş kitlelere fayda sağlayabilmek adına kütüphanede yer alan kaynakları dijital ortama da açmıştır.

Dijital kütüphane, kaynakların tamamının internet ortamında sunulduğu ve bilgisayar ya da cep telefonuyla rahatlıkla tüm kaynaklara ulaşılabilen bir ağ ortamıdır.

Büyük kütüphanelerin bazıları çok daha geniş kitlelere fayda sağlayabilmek adına kütüphanede yer alan kaynakları dijital ortama da açmıştır. Bu durum tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaygındır. Dijital kütüphanelerin çoğalmasıyla birlikte sosyal medyada dijital kütüphane nedir sorusu epey yaygın bir şekilde sorulmaya başlandı. Dijital kütüphaneler, fiziksel kütüphanelerin dijital ortama taşınmış halidir. Bu durumun pek çok avantajı vardır ve artık tüm dünyada kütüphaneler yavaş yavaş dijital ortama aktarılmaya başlanmaktadır. Bu sayede herkes her türlü kaynağa bulunduğu yerden erişebilmektedir.

Dijital kütüphanelerin insanlara sunduğu oldukça büyük faydalar da vardır. Bu faydalardan ilki zaman ve yer kavramının ortadan kaldırılmasıdır. İnsanlar nerede olurlarsa olsunlar ve saat kaç olursa olsun tüm kaynaklara dijital ortamdan erişebilmektedir. Bu durum da dijital kütüphanelerin bu kadar sevilmesinde ve kullanılmasındaki en büyük faktörlerden biridir. Dijital kütüphanelerin öğrenciler ve pek çok kişi tarafından kullanılmasının en büyük sebeplerinden bir diğeri de tüm kaynakların rahatlıkla bulunabilmesidir. Bazı durumlarda pek çok kişi kütüphanede saatlerce kaynak aramıştır, bu durum dijital kütüphanelerin gelişiyle birlikte rafa kaldırılıyor. Aranılan kaynaklar dijital kütüphanelerin arama bölümü sayesinde saniyeler içerisinde okuyucuyla buluşabiliyor.

Dijital Kütüphane Ne İşe Yarar?

Dijital kütüphaneyle birlikte fiziksel sınırların kalktığını söylemek mümkündür. Hiçbir sınır olmaksızın, açılış-kapanış saati olmaksızın istenilen kaynaklara 7/24 erişebilmek artık dijital kütüphaneler sayesinde mümkündür. Okuyucular kütüphaneye gitmek zorunda kalmadan istediği kaynağa rahatça ulaşabilir ve okuyabilir. Dijital kütüphaneler yalnızca bulunulan ülkedeki kişiler tarafından değil tüm dünya tarafından kullanılabilir. Dijital kütüphanelerin yaygınlaşmasıyla birlikte çok fazla dijital kütüphane ne işe yarar sorusu sorulmaya başlandı. Bunun en büyük cevabı ise fiziksel sınırların kalkmasıdır. Bugün Finlandiya’daki bir kişi Amerika’daki bir dijital kütüphaneye erişebildiği gibi Türkiye’deki bir kişi de tüm dünya ülkelerinde yayınlanan dijital kütüphanelere rahatlıkla erişebilir ve kaynakların tamamını istediği zaman okuyabilir. Bu sebeple dijital kütüphaneler oldukça yaygındır.

Dijital kütüphanelerin çoklu erişim sunması da oldukça mühimdir. Kütüphanelerde bir kitap doğal olarak yalnızca bir kişi tarafından okunabilirken çoklu erişim sayesinde dijital kütüphanelerde durum tam tersidir. Kitaplar aynı anda pek çok kişi tarafından okunabilmektedir. Bu sayede aynı kaynaktan aynı anda birden fazla okuyucunun yararlanması mümkün hale gelmiştir. Dijital kütüphanelerin bu denli yaygınlaşmasındaki en büyük avantajlardan biri de düşük masraflı olmasıdır. Konvansiyonel kütüphaneler kira, giderler ve bilimum masraflar sebebiyle oldukça büyük bir yük altındayken dijital kütüphanelerin yıllık giderleri son derece azdır. Bu sebeple pek çok kütüphane dijital kütüphane olarak hizmet vermeye başlamıştır. İlerleyen yıllarda bu kütüphanelerdeki sayının artması bekleniyor.

Neden Dijital Kütüphane Kullanılmalı?

Dijital kütüphane kullanmak için pek çok sebep vardır ancak bu sebepler arasından bazıları insanlar için oldukça önemlidir. Dijital kütüphane kullanma sebepleri, pek çok kişi için farklılık gösterse de insanların bazı sebeplerde ortak kümede buluştuğunu görebilmek mümkündür. Bunlardan ilki dijital kütüphanelerde hiçbir şekilde kaynak sıkıntısı yaşanmamasıdır. Klasik kütüphanelerde pek çok kişinin başına geldiği gibi okunmak istenen bazı kitaplar ve kaynaklar o an başkası tarafından ödünç alınmış olabilir. Bu tip durumlar dijital kütüphanelerde karşılaşılmayacak durumlardır. Aynı kaynağı birden fazla kişi aynı anda okuyabilir ve bu dijital kütüphanelerin tercih edilmesindeki en büyük sebepler arasında yer almaktadır.

Dijital kütüphane kullanımının bu denli yaygınlaşmasındaki bir diğer sebep de mesafelerin ortadan kalkmasıdır. Yalnızca herkesin elinde bulunan bir akıllı telefon ya da dizüstü bilgisayar sayesinde kütüphanelerin tüm kaynaklarına erişebilmek ve bu kaynakları sınırsız bir şekilde kullanabilmek okuyucular arasında büyük bir heyecana da vesile olmuştur. Bu sebeple pek çok okuyucu dijital kütüphaneleri deneyimlemeye başladı. Dijital kütüphanelerin kullanımının yaygın olmasındaki bir diğer etken de elbette ki kaynaklara istenilen zamanda ulaşılabilmesidir. Kaynaklar 7 gün 24 saat okuyucuların kullanabilmesi için açık durumdadır. Bu, konvansiyonel kütüphanelerde okuyucuların en sık dert yandığı durumlardan biridir. Bazı kütüphaneler gece de açıktır fakat bu kütüphaneler arasında çok yaygın olmadığı için kaynak bulma sıkıntısı yaşanabilmektedir.