Metaverse Dünyasında Eğitime Bugünden Bir Projeksiyon Çizmek

Bugünlerde tüm mecralarda ''Metaverse'' kavramını sıklıkla duyar olduk. Özellikle de Facebook’un ismini ''meta'' olarak değiştirmesi

Bugünlerde tüm mecralarda “metaverse” kavramını sıklıkla duyar olduk. Özellikle de Facebook’un ismini “meta” olarak değiştirmesi bunda önemli bir etken oldu. Aslında web 2.0’dan web 3.0.’a geçememişken bu metaverse de nereden çıktı? Kısaca bir göz atalım ve daha sonra bir eğitimci olarak metaverse dünyasında nasıl bir eğitim sistemi oluşabileceği üzerindeki düşüncelerimi aktarayım. Yalnız bu yazıda metaverse dünyasının insanlık adına iyiliği veya kötülüğü hakkında bir düşünce belirtimi yoktur. Haydi o zaman başlayalım.

 

Metaverse, tüm sanal dünyaların ve internet üzerindeki içeriğin, Arttırılmış Gerçeklik (AR), Sanal Gerçeklik (VR) ve Blockchain gibi teknolojilerinin işlevlerinin birleşimi olarak oluşturulmuş, sanal ve gerçek olanın eş zamanlı deneyimlendirilebildiği bir tür yeni gerçeklik evreni veya boyutu diyebiliriz. Daha da anlaşılır şekliyle söylemek gerekirse; kişilerin avatarlarıyla, Ar (Arttırılmış Gerçeklik) ve Vr (Sanal Gerçeklik) ile yer alacağı yeni bir boyut. Ancak şu an bir Metaverse’den söz edemiyoruz. Ama onu oluşturabilecek unsurları şu an hayatımızda deneyimleyebiliyoruz. Örneğin; AR ve VR ile müze gezileri, online oyunlar oynayabiliyoruz. (Bu oyunlarda seçtiğimiz karakterlerimiz üzerinden bir oyun kişiliği elde ediyoruz.) Bunun yanında; sanal ikizler, NFT ile oluşturulmuş sanal sanat eserleri (şu an çok yüksek fiyattan satılan çizimler ki en son Cem Yılmaz’ın NFT’si buna örnektir) ve Blockchain tabanlı uygulamaları ayrı ayrı kullanmaktayız.

 

Peki bu evrende eğitim nasıl gerçekleşecektir? Gelin buna birlikte bir projeksiyon çizelim. Özellikle pandemi, eğitim camiasına çok önemli yenilikler, yetenekler ve vizyonlar kattı. Dolayısıyla burada ifade edeceklerim eğitimciler için sürpriz ya da şaşılacak olmayacaktır.  Metaverse dünyasında herkesin bir avatarı olmak zorundadır. Bunun için tüm bu eğitim süreçlerinde avatar kişinin her şeyi olacak. (Sadece eğitimde değil, bu evrende yapacağı her şey için geçerli)

Metaverse ile Neler Değişecek?

  • Dersler için artık bir mekana gereksinim olmayacak.
  • AR ve VR ile sanal sınıf ortamlarında öğretmen ve öğrenciler bir araya gelebilecekler. Bu sayede her şey yaşayarak-yaparak öğrenme modeline uygun ve kişiye özgü bir hal alabilecek.
  • Bu dünyada korkusuzca bir kimya deneyi bizzat deneyimlenebilecek ya da bir savaşın içinde bulunabilecek.
  • Eğitim-üretim ilişkisi daha da belirginleşecek.
  • Birebir ders piyasasında ödeme araçları farklılaşmış olacak.
  • Öğrenciler bu sanal evrende her türlü dersi deneyimleyebilecek.
  • Öğretmenler bu evrende her şeyi bilen konumunda olmaktan çıkacaklar ama en iyi rehberler, yol göstericiler haline gelecekler. Liderlik özellikleri gelişecek. Hatta hologram teknolojisinin gelişmesi her zaman her yerde bir rehberle eğitim şansını ortaya çıkaracak.

Peki tüm bunlar mümkün mü? 5 sene öncesine göre bugün yaşadıklarımız rüya değilse mümkün.

 

Benzer Yazılar

Eğitim Teknolojileri Nedir?

Web 2.0 Araçları İle Dijital Öğretim Materyali Hazırlama Kursu

 

 

 

Dijital kütüphane, kaynakların tamamının internet ortamında sunulduğu ve bilgisayar ya da cep telefonuyla rahatlıkla tüm kaynaklara ulaşılabilen bir ağ ortamıdır. Büyük kütüphanelerin bazıları çok daha geniş kitlelere fayda sağlayabilmek adına kütüphanede yer alan kaynakları dijital ortama da açmıştır.

Dijital kütüphane, kaynakların tamamının internet ortamında sunulduğu ve bilgisayar ya da cep telefonuyla rahatlıkla tüm kaynaklara ulaşılabilen bir ağ ortamıdır.

Büyük kütüphanelerin bazıları çok daha geniş kitlelere fayda sağlayabilmek adına kütüphanede yer alan kaynakları dijital ortama da açmıştır. Bu durum tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaygındır. Dijital kütüphanelerin çoğalmasıyla birlikte sosyal medyada dijital kütüphane nedir sorusu epey yaygın bir şekilde sorulmaya başlandı. Dijital kütüphaneler, fiziksel kütüphanelerin dijital ortama taşınmış halidir. Bu durumun pek çok avantajı vardır ve artık tüm dünyada kütüphaneler yavaş yavaş dijital ortama aktarılmaya başlanmaktadır. Bu sayede herkes her türlü kaynağa bulunduğu yerden erişebilmektedir.

Dijital kütüphanelerin insanlara sunduğu oldukça büyük faydalar da vardır. Bu faydalardan ilki zaman ve yer kavramının ortadan kaldırılmasıdır. İnsanlar nerede olurlarsa olsunlar ve saat kaç olursa olsun tüm kaynaklara dijital ortamdan erişebilmektedir. Bu durum da dijital kütüphanelerin bu kadar sevilmesinde ve kullanılmasındaki en büyük faktörlerden biridir. Dijital kütüphanelerin öğrenciler ve pek çok kişi tarafından kullanılmasının en büyük sebeplerinden bir diğeri de tüm kaynakların rahatlıkla bulunabilmesidir. Bazı durumlarda pek çok kişi kütüphanede saatlerce kaynak aramıştır, bu durum dijital kütüphanelerin gelişiyle birlikte rafa kaldırılıyor. Aranılan kaynaklar dijital kütüphanelerin arama bölümü sayesinde saniyeler içerisinde okuyucuyla buluşabiliyor.

Dijital Kütüphane Ne İşe Yarar?

Dijital kütüphaneyle birlikte fiziksel sınırların kalktığını söylemek mümkündür. Hiçbir sınır olmaksızın, açılış-kapanış saati olmaksızın istenilen kaynaklara 7/24 erişebilmek artık dijital kütüphaneler sayesinde mümkündür. Okuyucular kütüphaneye gitmek zorunda kalmadan istediği kaynağa rahatça ulaşabilir ve okuyabilir. Dijital kütüphaneler yalnızca bulunulan ülkedeki kişiler tarafından değil tüm dünya tarafından kullanılabilir. Dijital kütüphanelerin yaygınlaşmasıyla birlikte çok fazla dijital kütüphane ne işe yarar sorusu sorulmaya başlandı. Bunun en büyük cevabı ise fiziksel sınırların kalkmasıdır. Bugün Finlandiya’daki bir kişi Amerika’daki bir dijital kütüphaneye erişebildiği gibi Türkiye’deki bir kişi de tüm dünya ülkelerinde yayınlanan dijital kütüphanelere rahatlıkla erişebilir ve kaynakların tamamını istediği zaman okuyabilir. Bu sebeple dijital kütüphaneler oldukça yaygındır.

Dijital kütüphanelerin çoklu erişim sunması da oldukça mühimdir. Kütüphanelerde bir kitap doğal olarak yalnızca bir kişi tarafından okunabilirken çoklu erişim sayesinde dijital kütüphanelerde durum tam tersidir. Kitaplar aynı anda pek çok kişi tarafından okunabilmektedir. Bu sayede aynı kaynaktan aynı anda birden fazla okuyucunun yararlanması mümkün hale gelmiştir. Dijital kütüphanelerin bu denli yaygınlaşmasındaki en büyük avantajlardan biri de düşük masraflı olmasıdır. Konvansiyonel kütüphaneler kira, giderler ve bilimum masraflar sebebiyle oldukça büyük bir yük altındayken dijital kütüphanelerin yıllık giderleri son derece azdır. Bu sebeple pek çok kütüphane dijital kütüphane olarak hizmet vermeye başlamıştır. İlerleyen yıllarda bu kütüphanelerdeki sayının artması bekleniyor.

Neden Dijital Kütüphane Kullanılmalı?

Dijital kütüphane kullanmak için pek çok sebep vardır ancak bu sebepler arasından bazıları insanlar için oldukça önemlidir. Dijital kütüphane kullanma sebepleri, pek çok kişi için farklılık gösterse de insanların bazı sebeplerde ortak kümede buluştuğunu görebilmek mümkündür. Bunlardan ilki dijital kütüphanelerde hiçbir şekilde kaynak sıkıntısı yaşanmamasıdır. Klasik kütüphanelerde pek çok kişinin başına geldiği gibi okunmak istenen bazı kitaplar ve kaynaklar o an başkası tarafından ödünç alınmış olabilir. Bu tip durumlar dijital kütüphanelerde karşılaşılmayacak durumlardır. Aynı kaynağı birden fazla kişi aynı anda okuyabilir ve bu dijital kütüphanelerin tercih edilmesindeki en büyük sebepler arasında yer almaktadır.

Dijital kütüphane kullanımının bu denli yaygınlaşmasındaki bir diğer sebep de mesafelerin ortadan kalkmasıdır. Yalnızca herkesin elinde bulunan bir akıllı telefon ya da dizüstü bilgisayar sayesinde kütüphanelerin tüm kaynaklarına erişebilmek ve bu kaynakları sınırsız bir şekilde kullanabilmek okuyucular arasında büyük bir heyecana da vesile olmuştur. Bu sebeple pek çok okuyucu dijital kütüphaneleri deneyimlemeye başladı. Dijital kütüphanelerin kullanımının yaygın olmasındaki bir diğer etken de elbette ki kaynaklara istenilen zamanda ulaşılabilmesidir. Kaynaklar 7 gün 24 saat okuyucuların kullanabilmesi için açık durumdadır. Bu, konvansiyonel kütüphanelerde okuyucuların en sık dert yandığı durumlardan biridir. Bazı kütüphaneler gece de açıktır fakat bu kütüphaneler arasında çok yaygın olmadığı için kaynak bulma sıkıntısı yaşanabilmektedir.