Öğrenme Stilleri Nelerdir? Öğrenme Sürecine Katkıları

Öğrenme stilleri öğrenme sürecine katkıda bulunur. Öğrenme süreci, uzun bir yolculuktur ve bu yolda birden fazla yöntem

Öğrenme stilleri öğrenme sürecine katkıda bulunur. Öğrenme süreci, uzun bir yolculuktur ve bu yolda birden fazla yöntem kullanılır. Hepsinin ortak amacı bilginin kalıcılığını sağlamak ve öğrenmeyi kolaylaştırmak olsa da her yöntem her insanda aynı etkileri göstermeyebiliyor. Öğrenmeyi en kolay hale getirecek öğrenme stilleri hayatı algılama yöntemiyle ilişkilidir.

Öğrenme; genellikle okuma, dinleme, görme ve uygulama şeklinde gerçekleştirilir. Bu yöntemlerden biri ağır basar ve en iyi öğrenme şeklini ortaya çıkarır. Birden fazla öğrenme alanı da baskın olabilir.

Eğitimciler, baskın olan bu öğrenme tekniklerini öğrenciler için bulmalıdır. Özellikle rehberlik birimleri, öğrenme stilleri konusunda öğrencileri bilgilendirmelidir. Bunun için öğrencilere test uygulanabilir ve aileleriyle görüşerek ideal öğrenme stili bulunabilir.

Öğrenme stilleri duygusal tercihlere göre sınıflandırılır ve baskın öğrenme stilinin erken keşfedilmesi başarılı olmak için önemlidir. Çabuk öğrenmek ve öğrenmekten keyif almak için 3 farklı öğrenme stili bulunur. Bunlar görsel öğrenme, işitsel öğrenme ve kinestetik öğrenmedir.

Görsel Öğrenme

 

Öğrenme stilleri arasında görerek ve gözlem yaparak öğrenmenin baskın olduğu görsel öğrenme; görsel tablolar, renkli bloklar, görsel kompozisyonlardan oluşur. Bunlar görsel öğrenmeye hâkim olan insanlara daha fazla hitap eden bir öğrenme stilidir. Görsel öğrenme stilini benimsemiş kişiler, bir şey düşünürken yukarı bakarlar ve kılık kıyafetine özen gösteren titiz kişilerdir. Dağınık ortamlardan hoşlanmazlar ve davranışları bu yöndedir.

Öğrenme stilleri arasından en verimli öğrenme şekli görsel öğrenme olan kişiler, ders sırasında not aldıklarında konuyu daha iyi öğrenebilir. Özetler çıkararak önemli notlar şeklinde çalışmaları, başarılı olmalarını sağlar. Önemli görülen yerler renkli kalemle işaretlenebilir ve problem çözülürken, çözümler aşamalar şeklinde yazılır. Şemalar, semboller ve grafiklerden yardım alarak çalışılır. Tüm bunlar görsel öğrenmeye yatkın olan kişilerin öğrenme teknikleridir.

İşitsel Öğrenme

 

İşitsel öğrenme, dinleyerek ve tartışarak öğrenme biçimidir. Öğrenme stilleri arasında önemli bir yere sahip olan bu yöntem genellikle sık iletişim kuran kişilere hitap eder. Ses kayıtları, müzikler ve bunun gibi ses ögeleri kullanılarak öğrenme daha kolay hale gelir. Bu tür kişiler daha sosyaldir ve birileriyle ders çalışmaktan keyif alırlar.

Sohbet etmeyi ve tartışmayı severler ve bir şey düşünürken genellikle göz kulak hizasına bakarlar. İşitsel öğrenmeye yatkın kişiler kendilerine bir çalışma arkadaşı bulabilirler.

Okuma ve dinleme esnasında ses kaydı alarak tekrar dinleyebilirler ve sesli okuma yöntemlerini kullanarak öğrenmelerini daha verimli hale getirebilirler. Önemli başlıkları yüksek sesle okumaları da öğrenme süreçlerine katkıda bulunur. İşitsel zekâ oyunları da işitsel öğrenmeye yatkın kişiler için yararlı olacaktır.

Kinestetik Öğrenme

 

Deneylerin ve fiziksel araçların ön planda olduğu kinestetik öğrenme, dokunsal öğrenme anlamına gelen bir stil olarak karşımıza çıkar. Uygulama, dokunma ve sürece dahil olarak öğrenmenin baskın olduğu bu öğrenme stiline uygun kişiler, enerjiktir. Hiperaktif belirtiler gösterebilirler ve enerjilerini doğru yere verdiklerinde çok başarılı olabilirler.

Kinestetik öğrenmeye yatkın kişiler masa başında ve düzenli bir ortamda çalışmak yerine bu konuda daha esnek olmalıdır. Hareketli olduklarından ders çalışma sırasında hareket edebilecekleri bir alanda bulunmalıdırlar. Okumaları gereken bir metni etrafta dolanarak okumaları, onların daha iyi öğrenmelerini sağlayabilir.

Gezerek ve görerek öğrenmeleri bilginin kalıcı olmasına olanak tanır ve öğrenme esnasında başka işlerle de meşgul olabilirler. Bu tür kişiler dikkat oyunları oynayarak dikkat becerilerini geliştirebilir ve daha iyi odaklanmayı başarabilirler. İşbirliğine dayalı öğrenme için tıklayınız. Dijital dünyaya hızla adım  attığımız bu yıllarda artık öğrenme stilleri de değişmeye başladı. Bu değişim eğitimde; zenginleştirilmiş görsel ders materyalleri teknoloji ile birleşerek öğrenmeyi daha kalıcı hale getirmeyi gerekli kılıyor. İşte Edubook tam da bu ihtiyacı giderebilecek web 2.0 dijital araçlarının kullanıldığı bir platform. İster görsel öğrenmeyi ister işitsel öğrenmeyi ön plana çıkarabileceğiniz ders içeriklerini hazırlama imkanı size sunuyor. Siz de öğrenme stilleri daha kalıcı hale getirmek için Edubook keşfete göz atabilirsiniz. Ücretsiz eğitmenlik başvurunuzu yaparak hemen Edubooklarınızı hazırlayabilirsiniz. Edubook’a hemen ücretsiz kaydolun, size sunduğu avantajlardan yararlanın.

Dijital kütüphane, kaynakların tamamının internet ortamında sunulduğu ve bilgisayar ya da cep telefonuyla rahatlıkla tüm kaynaklara ulaşılabilen bir ağ ortamıdır. Büyük kütüphanelerin bazıları çok daha geniş kitlelere fayda sağlayabilmek adına kütüphanede yer alan kaynakları dijital ortama da açmıştır.

Dijital kütüphane, kaynakların tamamının internet ortamında sunulduğu ve bilgisayar ya da cep telefonuyla rahatlıkla tüm kaynaklara ulaşılabilen bir ağ ortamıdır.

Büyük kütüphanelerin bazıları çok daha geniş kitlelere fayda sağlayabilmek adına kütüphanede yer alan kaynakları dijital ortama da açmıştır. Bu durum tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaygındır. Dijital kütüphanelerin çoğalmasıyla birlikte sosyal medyada dijital kütüphane nedir sorusu epey yaygın bir şekilde sorulmaya başlandı. Dijital kütüphaneler, fiziksel kütüphanelerin dijital ortama taşınmış halidir. Bu durumun pek çok avantajı vardır ve artık tüm dünyada kütüphaneler yavaş yavaş dijital ortama aktarılmaya başlanmaktadır. Bu sayede herkes her türlü kaynağa bulunduğu yerden erişebilmektedir.

Dijital kütüphanelerin insanlara sunduğu oldukça büyük faydalar da vardır. Bu faydalardan ilki zaman ve yer kavramının ortadan kaldırılmasıdır. İnsanlar nerede olurlarsa olsunlar ve saat kaç olursa olsun tüm kaynaklara dijital ortamdan erişebilmektedir. Bu durum da dijital kütüphanelerin bu kadar sevilmesinde ve kullanılmasındaki en büyük faktörlerden biridir. Dijital kütüphanelerin öğrenciler ve pek çok kişi tarafından kullanılmasının en büyük sebeplerinden bir diğeri de tüm kaynakların rahatlıkla bulunabilmesidir. Bazı durumlarda pek çok kişi kütüphanede saatlerce kaynak aramıştır, bu durum dijital kütüphanelerin gelişiyle birlikte rafa kaldırılıyor. Aranılan kaynaklar dijital kütüphanelerin arama bölümü sayesinde saniyeler içerisinde okuyucuyla buluşabiliyor.

Dijital Kütüphane Ne İşe Yarar?

Dijital kütüphaneyle birlikte fiziksel sınırların kalktığını söylemek mümkündür. Hiçbir sınır olmaksızın, açılış-kapanış saati olmaksızın istenilen kaynaklara 7/24 erişebilmek artık dijital kütüphaneler sayesinde mümkündür. Okuyucular kütüphaneye gitmek zorunda kalmadan istediği kaynağa rahatça ulaşabilir ve okuyabilir. Dijital kütüphaneler yalnızca bulunulan ülkedeki kişiler tarafından değil tüm dünya tarafından kullanılabilir. Dijital kütüphanelerin yaygınlaşmasıyla birlikte çok fazla dijital kütüphane ne işe yarar sorusu sorulmaya başlandı. Bunun en büyük cevabı ise fiziksel sınırların kalkmasıdır. Bugün Finlandiya’daki bir kişi Amerika’daki bir dijital kütüphaneye erişebildiği gibi Türkiye’deki bir kişi de tüm dünya ülkelerinde yayınlanan dijital kütüphanelere rahatlıkla erişebilir ve kaynakların tamamını istediği zaman okuyabilir. Bu sebeple dijital kütüphaneler oldukça yaygındır.

Dijital kütüphanelerin çoklu erişim sunması da oldukça mühimdir. Kütüphanelerde bir kitap doğal olarak yalnızca bir kişi tarafından okunabilirken çoklu erişim sayesinde dijital kütüphanelerde durum tam tersidir. Kitaplar aynı anda pek çok kişi tarafından okunabilmektedir. Bu sayede aynı kaynaktan aynı anda birden fazla okuyucunun yararlanması mümkün hale gelmiştir. Dijital kütüphanelerin bu denli yaygınlaşmasındaki en büyük avantajlardan biri de düşük masraflı olmasıdır. Konvansiyonel kütüphaneler kira, giderler ve bilimum masraflar sebebiyle oldukça büyük bir yük altındayken dijital kütüphanelerin yıllık giderleri son derece azdır. Bu sebeple pek çok kütüphane dijital kütüphane olarak hizmet vermeye başlamıştır. İlerleyen yıllarda bu kütüphanelerdeki sayının artması bekleniyor.

Neden Dijital Kütüphane Kullanılmalı?

Dijital kütüphane kullanmak için pek çok sebep vardır ancak bu sebepler arasından bazıları insanlar için oldukça önemlidir. Dijital kütüphane kullanma sebepleri, pek çok kişi için farklılık gösterse de insanların bazı sebeplerde ortak kümede buluştuğunu görebilmek mümkündür. Bunlardan ilki dijital kütüphanelerde hiçbir şekilde kaynak sıkıntısı yaşanmamasıdır. Klasik kütüphanelerde pek çok kişinin başına geldiği gibi okunmak istenen bazı kitaplar ve kaynaklar o an başkası tarafından ödünç alınmış olabilir. Bu tip durumlar dijital kütüphanelerde karşılaşılmayacak durumlardır. Aynı kaynağı birden fazla kişi aynı anda okuyabilir ve bu dijital kütüphanelerin tercih edilmesindeki en büyük sebepler arasında yer almaktadır.

Dijital kütüphane kullanımının bu denli yaygınlaşmasındaki bir diğer sebep de mesafelerin ortadan kalkmasıdır. Yalnızca herkesin elinde bulunan bir akıllı telefon ya da dizüstü bilgisayar sayesinde kütüphanelerin tüm kaynaklarına erişebilmek ve bu kaynakları sınırsız bir şekilde kullanabilmek okuyucular arasında büyük bir heyecana da vesile olmuştur. Bu sebeple pek çok okuyucu dijital kütüphaneleri deneyimlemeye başladı. Dijital kütüphanelerin kullanımının yaygın olmasındaki bir diğer etken de elbette ki kaynaklara istenilen zamanda ulaşılabilmesidir. Kaynaklar 7 gün 24 saat okuyucuların kullanabilmesi için açık durumdadır. Bu, konvansiyonel kütüphanelerde okuyucuların en sık dert yandığı durumlardan biridir. Bazı kütüphaneler gece de açıktır fakat bu kütüphaneler arasında çok yaygın olmadığı için kaynak bulma sıkıntısı yaşanabilmektedir.